rozet

2/20/2015

Cinsel İşlev Bozukluklarına Genel Bir Bakış

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINA GENEL BAKIŞ

Cinsel işlev bozukluğunun evrensel olarak kabul gören bir tanımı yoktur. Masters ve Johnson cinsel işlev bozukluğunu insan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma ve/veya orgazma ulaşmada yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir aksama olarak tanımlarlar. Yani cinsel yaşamından tatmin olmama ve bunun sürekli olması haline cinsel işlev bozukluğu denir. Psikiyatrinin en temel kitaplarından biri kabul edilen DSM-IV de ise kişinin cinsel istek, beklentiler ve performansına yönelik tutumlarını etkileyebilecek etnik, kültürel, dini ve sosyal yapısı göz önünde bulundurulmak kaydıyla, cinsel yanıt döngüsünü belirleyen sürecin bozulması ya da cinsel ilişkide ağrı ile karakterize durumlar cinsel işlev bozuklukları olarak adlandırılır. Cinsel işlev bozuklukları sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması ile belirlidir. Cinsel işlev bozuklukları belirgin bir sıkıntıya ve çiftler arasındaki ilişkide zorluğa neden olurlar.
Cinsel yaşamımızda bazen isteksizlik, bazen uyarılma güçlüğü, bazen de karşı cinsle ilişkilerimizde çatışmalarımız gibi cinsel sorunlarımız olabilir. Ülkemizde çok farklı biçim ve düzeylerdeki cinsel sorunlarımızı gizleme konusunda çok güçlü bir eğilim vardır. Bu nedenle bireyler ve çiftler sıkıntıları hayatlarını zehir etmedikçe hekime başvurmazlar. Ve çoğu zaman da bu sorunlarımızı anlama ve tanımlamada güçlükler çekeriz. Unutulmamalıdır ki; çocukluk dönemi veya çok başarısız bir ilk cinsel deneyimden kaynaklanan korku, sıkılganlık, suçluluk ve aşağılık duygusu gibi psikolojik nedenler ve iç yasaklar insanlarda heyecan ve orgazma yol açan cinsel refleksleri sınırlamakta ve cinsel arzuyu azaltmaktadır.
Kısaca korku, suçluluk duygusu, performans saplantısı, reddedilme korkusu ve aşağılık duygusu cinsel sorunların altında yatan temel duygulardır.
Cinsel sorunlarımızı tek bir nedene bağlayarak ve zihinsel olarak o nedene saplanıp kalarak çözümsüz kılarız. Genellikle cinsel sorunlarımız çocukluk dönemindeki yakınlarımız ve çevreyle oluşturduğumuz olumsuz ilişki kalıpları ve yaşantılarımızdan kaynaklanır ve özünde bir "ilişki" sorunudur. Burada ilişkiden kastettiğim şey cinsel ilişki değil kişiler arasındaki tüm ilişkilerdir. Bu nedenle kendimizi tanımamız ve anlamamız kadar anlayışımızı da geliştirmek için yeni bakış açıları geliştirmeliyiz. Çünkü insanların hem ruhsal hem de bedensel sağlığı çok büyük ölçüde cinsel yaşamlarına bağlıdır.
Çiftler cinsel ilişkiye ilişkin sorunları kaygı verici bir durumuna geldiğinde doktorlarına danışmalılardır.
Bu yazımda yatak odalarının gizli kapılarını açıp, en sık rastlanan, günlük yaşamı en fazla etkileyen ve bir çok kişi için ciddi sıkıntılara yol açan, kadın ve erkeklerin normal bir cinsel ilişkide bulunmalarını güçleştiren ya da büsbütün önleyen psikolojik engeller olan cinsel işlev bozukluklarından söz edeceğim. Bunların bir kısmı hakkında daha önce yazılarım olmuştu. Ve olmayanlarda çok yakında karşınızda olacak.
En Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
1-Cinsel İsteksizlik - Cinsel İstek Azlığı ya da Yokluğu - Cinsel Soğukluk - Frigidity
2-Cinsel İlişkiden Tiksinme
3-Kadınlarda Cinsel Uyarılma Bozukluğu
4-Satiriasis - Erkeklerde Cinsel Doyumsuzluk
5-Nemfomani - Kadınlarda Cinsel Doyumsuzluk
6-Cinsel İlişki Bağımlılığı
7-İlişki Sonrası Sıkıntısı
8-İktidarsızlık
9-Cinsel Ağrı Bozukluğu - Ağrılı Cinsel Birleşme - Disparoni
10-Erkekte Orgazm Bozukluğu
11-Kadında Orgazm Bozukluğu
12-Vajinismus
13-Erken Boşalma şeklinde sıralanabilir.
Cinsel İşlev Bozukluklarında Tedavi
*Psikoterapi
*İlaç Tedavisi
*Cinsel Terapiler ve Egzersizler
                                   ()

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder